Pyrrho kimdir?
Pyrrho kimdir?
[Resim: https://classicalwisdom.com/wp-content/u...e-750.jpeg]
Bir diğer ismi ise Pyrrhon olan Pyrrho, M.Ö 360'da Yunanistan'ın Elis bölgesinde doğdu.
Abderalı Anaksarkhos'un öğrencisi olan Pyrrho, doğduğu kentte öğretmenlik yaptı. Hocasıyla ile birlikte Büyük İskender'in yanında Dünya'nın bir çok bölgesini gezmiş, görmüş ve gittiği yerlerin kültürlerini araştırıp, sorgulamıştır. Doğu kültüründe Hint bilgeliğini araştıran Pyrrho, dinginliği, hazzı, huzuru ve buna ulaşma biçimimiz olan sorgulama yöntemlerimizi mutlak ölçüde kuşkuculuk adı altına yapmamızı savunurken sık sık yargıyı asmak gibi savlara başvurmuştur.
Pyrrho hiçbir şey hakkında tamamen mutlak bir gerçekten söz edemeyeceğimizi, var olan ya da var olduğunu düşündüğümüz tüm "şeylerin" gerçekliği hakkında mutlak bir bilgiye sahip olamadığımız için mutlak gerçeklikten söz etmememiz gerektiğini söyler. Pyrrho'ya göre her şeye şüphecilikle bakılmalıdır. Yalnız her şeye şüphecilikle bakılmalıdır derken bile kesin bir yargıya varmamız düşündüğümüz şeyin gerçekliğine bir paradoks oluşturup zarar verir. Sokrates'in "Bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir." sözüne karşılık, Gorgias "Hiçbir şey yoktur, olsaydı bile bilemezdik; bilseydik bile başkalarına iletemezdik." sözünü söylemiştir. Bu sözün daha da ilerisine giderek kendine has şüpheci Karneades "Hiçbir şey bilmediğimi de kesin olarak bilemem." demiştir.
Mutlak gerçeğe yakınlığı belirleyen bir doğruluk kriteri yani kriterion olmadığından, neyin doğru (alethes) neyin yanlış (pseudes) olduğunu bir kanıttan hareketle ortaya koymak mümkün değildir. Bu yüzden başvurulması gereken yöntem yargıyı askıya almaktır ki buna epokhe denir.
Pyrrho'a göre düşünce yararsızdır çünkü tüm bu sav çarpışmalarının sonucunda mutsuzluk doğurmaktadır. Pyrrhon'un öğrencisi Philuslu Timon bu şüpheciliğe kalıcı ve etkileyici bir ilke eklemektedir: Yapabileceğimiz tek şey düşünmeden ve karşı koymadan, doğa yasasına uymaktır.
[Resim: https://external-preview.redd.it/YMVMzVX...e39ae25ee3]
Pyrrho’nun büyük tehlike altında bile olsa sakin kalma konusundaki inanılmaz yeteneğinin tarihçi Diogenes Laertius tarafından anlatıldığı bir hikaye var.
Bir gün Pyrrho gemide seyahat ederken çok büyük bir fırtına kopar. Yolcu arkadaşları, geminin muazzam dalgalar tarafından savrulurken fırtınada enkaza dönmesinden korkarlar. Bu durumda yolcu arkadaşları Pyrrho'nun sakin ve dingin kalmasını görürler. O sırada Pyrrho, gemide yalnız başına sakince yemeğini yiyen küçük bir domuzu işaret eder ve der ki; bilge adamın tam da böylesi bir sıkıntıdan kurtulma durumunda dingin kalması gerekir. Domuz diğer yolcular kadar tehlike altında olsa bile "mutlu bir cehalet" içinde yemeğini yemeye devam eder. Pyrrho, kendisi dahil gemideki herkesin bu fırtınalı durumda tıpkı bir domuz kadar kontrole sahip olduğu için, bir domuz kadar sakin kalmanın akıllıca olduğunu düşünür.
Pyrrho'nun bahsettiği zihin durumu, modern dünya tarafından bir şekilde kaybolmuş olan antik felsefe için çok önemli bir kavram olan "Ataraksiya"dır. Ataraksiya hakkındaki yazımıza buradan bakabilirsiniz.
Pyrrho'nun da tıpkı Sokrates gibi yazılı bir kitabı olmadığından düşünceleri ve sözleri öğrencileri tarafından aktarılmıştır.
Pyrrho MÖ 275'de hayatını kaybetmiştir.
[Resim: https://classicalwisdom.com/wp-content/u...e-750.jpeg]
Bir diğer ismi ise Pyrrhon olan Pyrrho, M.Ö 360'da Yunanistan'ın Elis bölgesinde doğdu.
Abderalı Anaksarkhos'un öğrencisi olan Pyrrho, doğduğu kentte öğretmenlik yaptı. Hocasıyla ile birlikte Büyük İskender'in yanında Dünya'nın bir çok bölgesini gezmiş, görmüş ve gittiği yerlerin kültürlerini araştırıp, sorgulamıştır. Doğu kültüründe Hint bilgeliğini araştıran Pyrrho, dinginliği, hazzı, huzuru ve buna ulaşma biçimimiz olan sorgulama yöntemlerimizi mutlak ölçüde kuşkuculuk adı altına yapmamızı savunurken sık sık yargıyı asmak gibi savlara başvurmuştur.
Pyrrho hiçbir şey hakkında tamamen mutlak bir gerçekten söz edemeyeceğimizi, var olan ya da var olduğunu düşündüğümüz tüm "şeylerin" gerçekliği hakkında mutlak bir bilgiye sahip olamadığımız için mutlak gerçeklikten söz etmememiz gerektiğini söyler. Pyrrho'ya göre her şeye şüphecilikle bakılmalıdır. Yalnız her şeye şüphecilikle bakılmalıdır derken bile kesin bir yargıya varmamız düşündüğümüz şeyin gerçekliğine bir paradoks oluşturup zarar verir. Sokrates'in "Bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir." sözüne karşılık, Gorgias "Hiçbir şey yoktur, olsaydı bile bilemezdik; bilseydik bile başkalarına iletemezdik." sözünü söylemiştir. Bu sözün daha da ilerisine giderek kendine has şüpheci Karneades "Hiçbir şey bilmediğimi de kesin olarak bilemem." demiştir.
Mutlak gerçeğe yakınlığı belirleyen bir doğruluk kriteri yani kriterion olmadığından, neyin doğru (alethes) neyin yanlış (pseudes) olduğunu bir kanıttan hareketle ortaya koymak mümkün değildir. Bu yüzden başvurulması gereken yöntem yargıyı askıya almaktır ki buna epokhe denir.
Pyrrho'a göre düşünce yararsızdır çünkü tüm bu sav çarpışmalarının sonucunda mutsuzluk doğurmaktadır. Pyrrhon'un öğrencisi Philuslu Timon bu şüpheciliğe kalıcı ve etkileyici bir ilke eklemektedir: Yapabileceğimiz tek şey düşünmeden ve karşı koymadan, doğa yasasına uymaktır.
[Resim: https://external-preview.redd.it/YMVMzVX...e39ae25ee3]
Pyrrho’nun büyük tehlike altında bile olsa sakin kalma konusundaki inanılmaz yeteneğinin tarihçi Diogenes Laertius tarafından anlatıldığı bir hikaye var.
Bir gün Pyrrho gemide seyahat ederken çok büyük bir fırtına kopar. Yolcu arkadaşları, geminin muazzam dalgalar tarafından savrulurken fırtınada enkaza dönmesinden korkarlar. Bu durumda yolcu arkadaşları Pyrrho'nun sakin ve dingin kalmasını görürler. O sırada Pyrrho, gemide yalnız başına sakince yemeğini yiyen küçük bir domuzu işaret eder ve der ki; bilge adamın tam da böylesi bir sıkıntıdan kurtulma durumunda dingin kalması gerekir. Domuz diğer yolcular kadar tehlike altında olsa bile "mutlu bir cehalet" içinde yemeğini yemeye devam eder. Pyrrho, kendisi dahil gemideki herkesin bu fırtınalı durumda tıpkı bir domuz kadar kontrole sahip olduğu için, bir domuz kadar sakin kalmanın akıllıca olduğunu düşünür.
Pyrrho'nun bahsettiği zihin durumu, modern dünya tarafından bir şekilde kaybolmuş olan antik felsefe için çok önemli bir kavram olan "Ataraksiya"dır. Ataraksiya hakkındaki yazımıza buradan bakabilirsiniz.
Pyrrho'nun da tıpkı Sokrates gibi yazılı bir kitabı olmadığından düşünceleri ve sözleri öğrencileri tarafından aktarılmıştır.
Pyrrho MÖ 275'de hayatını kaybetmiştir.
![[-]](https://kizlarerkekler.com/images/chromax/collapse.png)
Görüntüleyenler: 1 Ziyaretçi
